Türkiye'de "RES 4.0" dönemi başladı
Rüzgar enerjisi sektörü, yüksek mühendislik ürünü dijital akıllı teknolojilerinin dünyada ilk ve en hızlı şekilde hayata geçirildiği sektörlerin başında geliyor. Türkiye'de de 8...
Yayınlanma :
29.12.2020 10:05
Güncelleme :
29.12.2020 10:08
Sektöre adım atmak isteyen her seviyedeki profesyonele online eğitim sağlayan ve Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YÜSEM) onaylı sertifikalandırma fırsatı sunan Windbaba'nın eğitim başlıkları arasında, santrallerde kullanılan akıllı teknolojiler ve enerji üretimlerine etkisi de bulunuyor. Doç. Dr. Cenk Sevim, 2020 yılında tüm dünyada yaşanan pandemi etkisine rağmen yenilenebilir enerjiye küresel ölçekte 235 milyar dolar yatırım yapıldığını belirterek, santrallerde kullanılan teknolojilerin baş döndürücü hızla geliştiğini, Türkiye'deki yatırımların da bu dönüşümü en yakından izleyen yatırımlar arasında yer aldığını söyledi.
RES'ler sadece enerji üretmiyor, 7/24 on binlerce veri toplanıyor
Operasyonda olan rüzgâr türbinlerinde yer alan yüzlerce sensörden, gerçek zamanlı olarak on binlerce, yüzlerce verinin toplanıp depolandığına dikkat çeken Sevim, "Rüzgâr Enerji Santralleri (RES) artık sadece enerji üretmiyor. Üzerlerinde yer alan yüzlerce sensör; meteorolojik verilerden rüzgâr şiddetine, elektrik şebekelerindeki yoğunluktan, enerji üretim tahminlerine kadar kadar yüzlerce veriyi 7 gün 24 saat ölçüyor. Akıllı elektrik şebekelerine olan yönelim ile birlikte rüzgâr enerjisi sektöründe de akıllı teknolojiler ve dijitalleşme kullanılmaya başlandı. Bu alanda kullanılan akıllı teknolojilerin uygulama alanlarından ikisi büyük veri analizi ve yüksek doğruluk seviyesinde enerji üretim tahminidir. Bu verilerin paylaşımında veri birleştirme ve veri madenciliği metotları öne çıkarken, santrallerin operasyonel verimliliği artıyor, işletme ve bakım maliyetleri azalıyor" dedi.
Enerji politikası kadar önemli
Rüzgar enerjisinde kurulu gücün ve İzmir örneğinde olduğu gibi santrallerin bölgesel yoğunluklarının artması sonucunda, elektrik şebekesindeki stabilitenin korunabilmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çeken Cenk Sevim, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bir ülkenin enerji sisteminde hangi kaynaktan, ne zaman, ne kadar ve hangi verimlilikte enerji üretilebileceğinin bilinmesi, o ülkenin enerji politikalarının belirlenmesi kadar esaslı bir sorundur. Özellikle kısa dönemli enerji üretim tahminin yüksek doğruluk oranıyla yapılması bu açıdan büyük önem taşıyor. Enerji üretim tahmininde doğruluk oranın yükseltilebilmesi için sahaya özel rüzgâr hızı modelinin doğru analiz edilmesi gerekiyor. Günümüzde rüzgâr hızı modellerinin kurgulanmasında süper bilgisayarlardan yararlanılıyor. Oluşturulan rüzgâr hızı modellerine türbinlerin operasyonel karakteristiklerinin de eklenmesiyle rüzgâr santralleri için proaktif bakım sistematikleri oluşturulmaya başlandı. Bu model ve sistematiklerin kullanılmasıyla rüzgâr santrallerinin operasyonel verimlilikleri önemli oranda yükseltilebiliyor."
İHA
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: