Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Sosyal girişimcilik alanının en kapsamlı buluşmasında; İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananları ve finalistleri, akademisyenler, basın ve değişimi içeriden başlatan çalışanlarımız, yani güç birliği yaptığımız tüm yol arkadaşlarımızla bir aradayız.Bu tablo, dünyanın el birliğiyle daha güzel bir yer hale geleceğine dair inancımı pekiştiriyor” dedi.
Kale Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Dr. (h.c.) İbrahim Bodur, vefatının altıncı yıl dönümünde, misyonunu devam ettiren sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıldı. 30 Mayıs Pazartesi günü Müze Gazhane’de gerçekleştirilen ‘Hayata Değer’ buluşmasının açılış konuşmasını yapan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay,“İbrahim Bodur’u bu yıl ‘Birlikte, Bir İlkte…’ ana teması doğrultusunda sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıyoruz. Eminim, kendisi de burada olsaydı, mutluluktan gözlerinin içi parlardı. O da çok genç yaşında bir hayal kurmuş, Çanakkale’nin küçücük bir köyünde bu hayale giden yolda ilk adımını atmıştı. Onun da önünde aşması gereken yüzlerce engel, kendine ya da toprağına inanmak için binlerce sebebi vardı. O binlerce sebep, yıllar içinde birlikte çalıştığı binlerce insana, okuttuğu binlerce çocuğa, ektiği binlerce fidana dönüştü” dedi. Kale Grubu’nun sadece üretimi değil, ürettiği değerleri paylaşmayı önceliklendiren bir grup olduğunu ifade eden Zeynep Bodur Okyay, “65 yıldır, yalnızca kendimize değil, kök saldığımız topraklara iyi bakıyoruz.Başlattığımız ‘İyi Bak Dünyana’ hareketinin temelinde de bu yatıyor. Tüm renklerimizle, taşın altına hep birlikte elimizi koyarsak, taş elbet yerinden oynayacak, bir suya dokunacak ve o su dalga dalga, dünyanın öbür yanına uzanıp, bir tohuma can olacak” diye konuştu.
Dünyasına iyi bakmak için harekete geçenlerin birlikteliği…
Sosyal girişimcilerin sayısının artması gerektiğine inandığını belirten Zeynep Bodur Okyay sözlerine şöyle devam etti: “Babamın anısını yaşatmak için ilk adımımız olan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nı düzenlemeye başladığımız 2017 yılından bu yana, sayıları 1.000’i aşan sosyal girişimcilerle bir araya geldim. Yüzlerce başarı hikayesine tanık oldum. Tam 5 yıldır, dünyanın el birliğiyle daha güzel bir yer olacağına dair inancım pekişti. Bugün, bu inancımın boş yere olmadığını bir kez daha anladım. Çünkü bugün burada yalnızca İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananları ya da finalistleri yok! Güç birliği yaptığımız tüm yol arkadaşlarımız; akademisyenler, basın ve değişimi içeriden başlatan çalışanlarımız burada… Buranın gücü, kapsayıcılık ve çeşitlilikten geliyor. İyi ki, hayat koşullarına, pandemiye inat, durmamış; İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programını sürdürmüşüz.”
Sosyal girişimcilik dünyası gençlerle bir araya geldi
Hayata Değer buluşmasının destekçilerinden ImpactHub Küresel Gelişim Direktörü Alberto Masetti Zanini’nin ‘Sosyal Etki İçin Küresel Hareket’ başlıklı bir konuşma yaptı. Sosyal girişimciliğin toplum üzerinde olumlu etkilerinden bahseden Alberto Masetti; ‘Sosyal girişimciliğin tek bir yazılı kuralı yok, burada önemli olan herkesin kendi alanı için gösterdiği çözüm odaklılık ve liderlik. Dünyadaki etki yatırımlarından faydalanan kadın girişimcilerin oranı sadece yüzde 2,bu oranın artmasını ve kadın girişimcilerin daha fazla ön planda olmasını destekliyoruz. Son yıllarda Türkiye’de sosyal girişimciliğin yükselen bir değer olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye gibi çeşitliliğin fazla olduğu bir ülkede sosyal girişimciliğin de yükselmesi ve yeni bir ekosistem yaratması bizi oldukça mutlu ediyor.’ diye konuştu.
‘Hayata Değer Buluşması’nda ayrıca Onaranlar Kulübü Kurucu Ortakları Doğukan Güngör ve Ufuk Emin Akengin, Erişilebilir Her Şey Kurucu Ortakları Seben Ayşe Dayı ve Serim Berke Yarar, Sen De Gel Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Betil, Adım Adım ve Açık Açık Derneği’nin Kurucularından Prof. Dr. Itır Erhart, Hayata Sarıl Derneği’nin Kurucusu Ayşe Tükrükçü,BegoJeans Kurucusu Bego Demir, Bilim Virüsü Kurucusu Şule Yücebıyık, TABİT Kurucu Ortağı Tülin Akın, Anlatan Eller Kurucusu Pelin Baykan, Tospaa girişiminin Kurucusu Alp Ar, Kadınların Elinden Kurucusu Muzaffer Alperen Önal gibi sosyal girişimcilik ve sivil toplum dünyasının önde gelen isimleri de gençlerle bir araya geldi.
Ana sahnede; Eşitsizliklerin Azaltılması için Adımların Çoğalması, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ekseninde Sosyal İnovasyon, Sorumlu Tüketim ve Üretim Kimin Sorumluluğu ve Hedefler için Ortaklık, Hayaller için İş birliği gibi toplumu ve dünyayı yakından ilgilendiren konu başlıkları masaya yatırıldı. Ana sahnenin yanı sıra eş zamanlı olarak atölye çalışmalarının olacağı buluşma alanında; ImpactHub, S360, Inogar, DİBA ve ArborImpact başta olmak üzere This is Mana, Pulsec, Anlatan Eller, Toyi, Kızlar Sahada, Arkerobox gibi birçok sosyal girişimin katkılarıyla sosyal inovasyondan elektronik atığa, işaret dilinden etki tasarımına kadar çeşitli atölyelerle katılımcılara sosyal girişimcilik yaklaşımlarının ve pratiklerinin aktarılacağı yeni deneyim fırsatları sunuldu. Ayrıca Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı iş birliğiyle açılan Sosyal Girişimcilik Pazar Yeri’nde her biri farklı alanda etkin çalışmalar yürüten 30 sosyal girişim tezgâh açtı.
Dr. (h.c.) İbrahim Bodur kimdir?
Çanakkale’nin Nevruz köyünden çıkarak memleketin sanayileşme yoluyla kalkınmasına vesile olan, ‘önce insan’ diyerek 88 yıllık ömrünü doğduğu topraklara vakfeden İbrahim Bodur, henüz 21 yaşındayken çalışma hayatına atıldı. Doğduğu toprakların insanıyla birlikte doymak, kalkınmanın Anadolu’dan başlamasına öncülük etmek temel arzusuydu. 1957 yılında nüfusu 1.000 kişiyi geçmeyen Çan’da seramik karo fabrikasının temellerini atarken, yerel kalkınmanın da ilk kıvılcımlarını ateşledi. Hayallerine yöre halkını da ortak etti. Bir olmanın, birlikte başarmanın temelleri orada atıldı. Yalnızca Çan değil tüm Çanakkale halkı ‘halka açık şirket’ kavramıyla tanıştı. Çanakkale Seramik Fabrikası’nın başarısına ortak oldu ve birlikte büyüdü. Pek çok genç eğitim olanağına kavuştu ve edindiği nitelikle yerel kalkınmaya destek oldu.
İbrahim Bodur’un inanç azim ve gayreti, yalnızca Çanakkale’de değil, Anadolu’nun her bir köşesinde vücut buldu. Mardin’den İzmir’e, Erzurum’dan Yozgat’a, Isparta’dan İstanbul’a sanayiyi götürdüğü her şehirde bölge halkıyla omuz omuza mücadele etmeye ve gayretle yerel kalkınmaya katkı sağlamaya devam etti.Yalnızca seramik sektörünün geleceğine yön vermekle kalmadı. Türkiye’nin her alanda öncü olması için birbirinden farklı sektörlerde yatırım yaptı. Topraktan başladı, gökyüzüne uzandı.
Yapılan sayısız yatırımı, eğitime verilen sürekli desteği sürdürülebilir kılmak adına Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfını kurdu. Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle geliştirilen projeler, mesleki eğitim kursları ve yenilenen yüzlerce köy okulunun yanı sıra üniversite öğrencilerine verilen burslar sayesinde pek çok parlak genç başarıyla mezun oldu.
İbrahim Bodur, yarım yüzyıldan fazla süren sanayi yolculuğunda, attığı her adımda sosyal fayda sağlamayı ve ürettiği değerleri toplumla paylaşmayı önemsedi. Vefatının ardından hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı da bu inanç doğrultusunda toplumsal sorunları çözmek için harekete geçen sosyal girişimcilere destek olmayı amaçlıyor.
İbrahim Bodur’un sanata duyduğu tutku sanayiciliğinin de öncesine dayanıyordu. Robert Koleji kütüphanesinde geçirdiği saatlerde yalnızca ders çalışmamış, edebiyatla da haşır neşir olmuştu. Şiire ve Türk Sanat Müziğine duyduğu hayranlık, daha o yaşta denemeler yazmasına ve Robert Koleji bünyesinde bir Türk Sanat Musikisi Cemiyeti kurarak konser verilmesini sağlamasına vesile olmuştu. İbrahim Bodur, büyük sanayi atılımı için harekete geçtiği ilk yıllardan itibaren sanat ile kurduğu gönül bağını korudu.
Onun değerlerinden bir gün olsun şaşmayan Kale Grubu, Karaköy Perşembe Pazarı’ndaki ilk genel merkez binasını dönüştürdüğü Kale Tasarım ve Sanat Merkezi ile sanat ve tasarım dünyası için yeni bir çekim merkezi oluşturdu.
KTSM binasının altıncı katında yer alan Kale Hafıza Karaköy, İbrahim Bodur’un anılarına ve kişisel eşyalarına ev sahipliği yapıyor. Hem ailenin değerlerine hem de tasarım felsefesine ışık tutan özel bir deneyim alanı olan Kale Hafıza Karaköy, Salı-Cumartesi 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Kale Grubu’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Dr. (h.c.) İbrahim Bodur, vefatının altıncı yıl dönümünde, misyonunu devam ettiren sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıldı. 30 Mayıs Pazartesi günü Müze Gazhane’de gerçekleştirilen ‘Hayata Değer’ buluşmasının açılış konuşmasını yapan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay,“İbrahim Bodur’u bu yıl ‘Birlikte, Bir İlkte…’ ana teması doğrultusunda sosyal girişimciler ve gençlerle birlikte anıyoruz. Eminim, kendisi de burada olsaydı, mutluluktan gözlerinin içi parlardı. O da çok genç yaşında bir hayal kurmuş, Çanakkale’nin küçücük bir köyünde bu hayale giden yolda ilk adımını atmıştı. Onun da önünde aşması gereken yüzlerce engel, kendine ya da toprağına inanmak için binlerce sebebi vardı. O binlerce sebep, yıllar içinde birlikte çalıştığı binlerce insana, okuttuğu binlerce çocuğa, ektiği binlerce fidana dönüştü” dedi. Kale Grubu’nun sadece üretimi değil, ürettiği değerleri paylaşmayı önceliklendiren bir grup olduğunu ifade eden Zeynep Bodur Okyay, “65 yıldır, yalnızca kendimize değil, kök saldığımız topraklara iyi bakıyoruz.Başlattığımız ‘İyi Bak Dünyana’ hareketinin temelinde de bu yatıyor. Tüm renklerimizle, taşın altına hep birlikte elimizi koyarsak, taş elbet yerinden oynayacak, bir suya dokunacak ve o su dalga dalga, dünyanın öbür yanına uzanıp, bir tohuma can olacak” diye konuştu.
Dünyasına iyi bakmak için harekete geçenlerin birlikteliği…
Sosyal girişimcilerin sayısının artması gerektiğine inandığını belirten Zeynep Bodur Okyay sözlerine şöyle devam etti: “Babamın anısını yaşatmak için ilk adımımız olan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nı düzenlemeye başladığımız 2017 yılından bu yana, sayıları 1.000’i aşan sosyal girişimcilerle bir araya geldim. Yüzlerce başarı hikayesine tanık oldum. Tam 5 yıldır, dünyanın el birliğiyle daha güzel bir yer olacağına dair inancım pekişti. Bugün, bu inancımın boş yere olmadığını bir kez daha anladım. Çünkü bugün burada yalnızca İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananları ya da finalistleri yok! Güç birliği yaptığımız tüm yol arkadaşlarımız; akademisyenler, basın ve değişimi içeriden başlatan çalışanlarımız burada… Buranın gücü, kapsayıcılık ve çeşitlilikten geliyor. İyi ki, hayat koşullarına, pandemiye inat, durmamış; İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programını sürdürmüşüz.”
Sosyal girişimcilik dünyası gençlerle bir araya geldi
Hayata Değer buluşmasının destekçilerinden ImpactHub Küresel Gelişim Direktörü Alberto Masetti Zanini’nin ‘Sosyal Etki İçin Küresel Hareket’ başlıklı bir konuşma yaptı. Sosyal girişimciliğin toplum üzerinde olumlu etkilerinden bahseden Alberto Masetti; ‘Sosyal girişimciliğin tek bir yazılı kuralı yok, burada önemli olan herkesin kendi alanı için gösterdiği çözüm odaklılık ve liderlik. Dünyadaki etki yatırımlarından faydalanan kadın girişimcilerin oranı sadece yüzde 2,bu oranın artmasını ve kadın girişimcilerin daha fazla ön planda olmasını destekliyoruz. Son yıllarda Türkiye’de sosyal girişimciliğin yükselen bir değer olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye gibi çeşitliliğin fazla olduğu bir ülkede sosyal girişimciliğin de yükselmesi ve yeni bir ekosistem yaratması bizi oldukça mutlu ediyor.’ diye konuştu.
‘Hayata Değer Buluşması’nda ayrıca Onaranlar Kulübü Kurucu Ortakları Doğukan Güngör ve Ufuk Emin Akengin, Erişilebilir Her Şey Kurucu Ortakları Seben Ayşe Dayı ve Serim Berke Yarar, Sen De Gel Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Betil, Adım Adım ve Açık Açık Derneği’nin Kurucularından Prof. Dr. Itır Erhart, Hayata Sarıl Derneği’nin Kurucusu Ayşe Tükrükçü,BegoJeans Kurucusu Bego Demir, Bilim Virüsü Kurucusu Şule Yücebıyık, TABİT Kurucu Ortağı Tülin Akın, Anlatan Eller Kurucusu Pelin Baykan, Tospaa girişiminin Kurucusu Alp Ar, Kadınların Elinden Kurucusu Muzaffer Alperen Önal gibi sosyal girişimcilik ve sivil toplum dünyasının önde gelen isimleri de gençlerle bir araya geldi.
Ana sahnede; Eşitsizliklerin Azaltılması için Adımların Çoğalması, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ekseninde Sosyal İnovasyon, Sorumlu Tüketim ve Üretim Kimin Sorumluluğu ve Hedefler için Ortaklık, Hayaller için İş birliği gibi toplumu ve dünyayı yakından ilgilendiren konu başlıkları masaya yatırıldı. Ana sahnenin yanı sıra eş zamanlı olarak atölye çalışmalarının olacağı buluşma alanında; ImpactHub, S360, Inogar, DİBA ve ArborImpact başta olmak üzere This is Mana, Pulsec, Anlatan Eller, Toyi, Kızlar Sahada, Arkerobox gibi birçok sosyal girişimin katkılarıyla sosyal inovasyondan elektronik atığa, işaret dilinden etki tasarımına kadar çeşitli atölyelerle katılımcılara sosyal girişimcilik yaklaşımlarının ve pratiklerinin aktarılacağı yeni deneyim fırsatları sunuldu. Ayrıca Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı iş birliğiyle açılan Sosyal Girişimcilik Pazar Yeri’nde her biri farklı alanda etkin çalışmalar yürüten 30 sosyal girişim tezgâh açtı.
Dr. (h.c.) İbrahim Bodur kimdir?
Çanakkale’nin Nevruz köyünden çıkarak memleketin sanayileşme yoluyla kalkınmasına vesile olan, ‘önce insan’ diyerek 88 yıllık ömrünü doğduğu topraklara vakfeden İbrahim Bodur, henüz 21 yaşındayken çalışma hayatına atıldı. Doğduğu toprakların insanıyla birlikte doymak, kalkınmanın Anadolu’dan başlamasına öncülük etmek temel arzusuydu. 1957 yılında nüfusu 1.000 kişiyi geçmeyen Çan’da seramik karo fabrikasının temellerini atarken, yerel kalkınmanın da ilk kıvılcımlarını ateşledi. Hayallerine yöre halkını da ortak etti. Bir olmanın, birlikte başarmanın temelleri orada atıldı. Yalnızca Çan değil tüm Çanakkale halkı ‘halka açık şirket’ kavramıyla tanıştı. Çanakkale Seramik Fabrikası’nın başarısına ortak oldu ve birlikte büyüdü. Pek çok genç eğitim olanağına kavuştu ve edindiği nitelikle yerel kalkınmaya destek oldu.
İbrahim Bodur’un inanç azim ve gayreti, yalnızca Çanakkale’de değil, Anadolu’nun her bir köşesinde vücut buldu. Mardin’den İzmir’e, Erzurum’dan Yozgat’a, Isparta’dan İstanbul’a sanayiyi götürdüğü her şehirde bölge halkıyla omuz omuza mücadele etmeye ve gayretle yerel kalkınmaya katkı sağlamaya devam etti.Yalnızca seramik sektörünün geleceğine yön vermekle kalmadı. Türkiye’nin her alanda öncü olması için birbirinden farklı sektörlerde yatırım yaptı. Topraktan başladı, gökyüzüne uzandı.
Yapılan sayısız yatırımı, eğitime verilen sürekli desteği sürdürülebilir kılmak adına Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfını kurdu. Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle geliştirilen projeler, mesleki eğitim kursları ve yenilenen yüzlerce köy okulunun yanı sıra üniversite öğrencilerine verilen burslar sayesinde pek çok parlak genç başarıyla mezun oldu.
İbrahim Bodur, yarım yüzyıldan fazla süren sanayi yolculuğunda, attığı her adımda sosyal fayda sağlamayı ve ürettiği değerleri toplumla paylaşmayı önemsedi. Vefatının ardından hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı da bu inanç doğrultusunda toplumsal sorunları çözmek için harekete geçen sosyal girişimcilere destek olmayı amaçlıyor.
İbrahim Bodur’un sanata duyduğu tutku sanayiciliğinin de öncesine dayanıyordu. Robert Koleji kütüphanesinde geçirdiği saatlerde yalnızca ders çalışmamış, edebiyatla da haşır neşir olmuştu. Şiire ve Türk Sanat Müziğine duyduğu hayranlık, daha o yaşta denemeler yazmasına ve Robert Koleji bünyesinde bir Türk Sanat Musikisi Cemiyeti kurarak konser verilmesini sağlamasına vesile olmuştu. İbrahim Bodur, büyük sanayi atılımı için harekete geçtiği ilk yıllardan itibaren sanat ile kurduğu gönül bağını korudu.
Onun değerlerinden bir gün olsun şaşmayan Kale Grubu, Karaköy Perşembe Pazarı’ndaki ilk genel merkez binasını dönüştürdüğü Kale Tasarım ve Sanat Merkezi ile sanat ve tasarım dünyası için yeni bir çekim merkezi oluşturdu.
KTSM binasının altıncı katında yer alan Kale Hafıza Karaköy, İbrahim Bodur’un anılarına ve kişisel eşyalarına ev sahipliği yapıyor. Hem ailenin değerlerine hem de tasarım felsefesine ışık tutan özel bir deneyim alanı olan Kale Hafıza Karaköy, Salı-Cumartesi 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.