ÇOMÜ’den 2 önemli proje müjdesi

ÇOMÜ Troia Kültür Merkezinde gerçekleşen Senato Toplantısının ardından basına ve kamuoyuna tanıtıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat; “Birkaç önemli gelişmeyi sizlerle paylaşmak istedik. Üniversitemizle ilgili ilk geldiğimiz günden itibaren hedefler koyduk. O hedeflerden en önemlisi Araştırma Üniversitesi hedefiydi. İnşallah önümüzdeki günlerde Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesini bir araştırma üniversitesi yapacağız. Üniversitemizde çok güzel işlerde yapılıyor, bunları sizlerle paylaşmak için buradayız. Bu proje şuanda Türkiye’de değil dünyada ilk olacak bunun gururunu da hep birlikte yaşayacağız çalışmalar önemli bir düzeye geldi. Mustafa Kemal Sezgintürk hocamız projesini burada kendisi anlatacak, Covid-19 Hastalığı geçirmiş olanların belirlenmesi ile ilgili bizim ÇOMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) destekli bir proje ve dünyada tek protein ile yapılan bir çalışma hocamız bunu 2 protein ile tamamladı ve bilimsel açıdan çığır açacak bir çalışma olarak görüyoruz.” dedi.

ÇOMÜ olarak 2 yeni önemli projenin müjdesini belirten Rektör Murat; “2 Projemiz daha var ve bunlardan bir tanesi bir hocamızın yürüttüğü derin öğrenme yöntemi ile bilgisayarlı tomografi verilerini bilgisayara yüklediğimiz zaman bu kişinin covid olup olmadığını %100 tespit edecek bir yöntem. PCR’da %63 doğruluk payı %40’a yakın bir yanılma payı var. Bilgisayarlı tomografi yöntemi ile derin öğrenme yöntemi ile %100 isabetli bir şekilde ortaya çıkaracak. Diğer hastalıklara göre de ayarlanabilen bir sistem. Bir diğeri de tamamen tahıl ürünlerden dezenfektan maddesi ürünü yapması. Kullandığımız dezenfektan ürünleri daha çok kimyasal maddeler içeriyor. Tamamen pirinç vb. gibi tahıl ürün atıkları üzerinden yapılan çalışmalar ile bir ürün meydana getiriyor buda insan sağlığı bakamından ilk ve orijinal bir çalışma.”dedi.

ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Sezgintürk; "Bizim geliştirdiğimiz Antikor testinin 7-8 dakikada sonuçlanıyor olması ve birçok alanda pratik bir şekilde kullanabiliyor olması en büyük avantajı. Bu testlerin her birinin aslında farklı farklı kullanım alanı olabilir. PCR testini ilk günden itibaren uygulayabiliriz ama örneğin bir ay sonra PCR testini yapacak herhangi bir etken kalmadığında biz mecburen hastalığın geçirilip geçirilmediğini anlamak için antikor testlerine ihtiyaç duyuyoruz. Bu bağlamda Antikor testlerinin PCR testine göre avantajı var. Antijen testleri, Antikor testine nazaran birkaç gün daha önce pozitif yanıt verebiliyor.Bizim geliştirdiğimiz testin dünyadaki örneklerinden en büyük farkı biz bağışıklık sisteminin virüse karşı geliştirdiği 2 farklı etkeni hedef aldık. Bizim geliştirdiğimiz sistemde 2 farklı Antikor’u hedef alarak bu iki farklı Antikor’a aynı anda tespit edecek bir tanı kiti geliştirmek oldu. Ölçüm süresi 5 ile 10 dakika arasında değişebiliyor. 2 farklı Antikor’u hedef aldığı için kesinliğinin ve doğruluğunun çok daha yüksek olduğunu düşünüyoruz.Biz açıkçası şuanda birkaç haftalık araştırma ve geliştirme çalışmamız kaldı sadece gerçek kan örneklerinde bir iki optimizasyon aşamamız kaldı. Ondan sonrasında zaten ilgili mercilere başvurarak hem seri üretim hakkında hem de izinler hakkında başvurularımızı yapacağız. İzin aşamalarının konunun öneminden dolayı kısa sürede bitirileceğini düşünüyorum. Sağlık Bakanlığı ile herhangi bir görüşme olmadı sadece şuanda Üniversitemizin öz kaynaklarımız ile yürüttüğümüz bir projemiz ama tabi ki bu aşamaya geldiğimizde Rektör hocamızın da vasıtasıyla ilgili mercilere başvurumuzu yapacağız." dedi.

Rektör Murat ise konu ile ilgili; “Belli bir aşamaya gelmesini bekliyorduk. Bakanlığımız ile temasa geçeceğiz. Önemli bir proje ama YÖK Başkanımızı da ben bir konferansta böyle bir çalışmamız var ama sonucu bekleyelim dedim. Böyle bir müjdeyi vereceğimizi YÖK Başkanımıza da aktarmıştım.” İfadelerini kullandı.