Ambalaj sektöründen 5,1 milyar dolarlık ihracat
Türkiye ambalaj sektörü 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirip bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12, değer olarak ise yüzde 9 artış yakaladı. Buna göre, 2019 yılında 2,6 milyon ton olan toplam ambalaj ihracatı 2020’de yüzde 12’lik artışla 2,9 milyon ton olarak gerçekleşti. Ambalaj sektörü ithalatı 2020 yılında bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 15, değer olarak yüzde 9 arttı. Türkiye ambalaj sektörü yaklaşık 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek cari açığa pozitif katkı sağladı.
Yayınlanma :
29.03.2021 13:20
Güncelleme :
29.03.2021 13:20
Sarıbekir, “Sektör olarak pandemi sürecine rağmen dış ticaret fazlası vermeye devam ettik. Önümüzdeki dönemde de hedefimiz ihracatımızı daha da artırıp ülke ekonomimize katkı sağlamak. Türkiye ambalaj sektörü olarak 2020 yılında 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirip bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 12, değer olarak ise yüzde 9 artış yakaladık. 2020 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler; Birleşik Krallık, Almanya, Irak, ABD ve İsrail olarak sıralandı” dedi.
Sektör ile ilgili açıklamalarına devam eden Zeki Sarıbekir, “İhracatımızda plastik ambalaj yüzde 66’lık payla ilk sırada, ikinci sırada ise yüzde 22 ile kağıt/karton ambalajları yer alıyor” dedi.
Sektör olarak yaşadıkları sorunlara da değinen Zeki Sarıbekir şunları vurguladı: “Hammadde fiyatları tüm dünyada artıyor ve bize de yansıyor. Sektörümüzde plastik başta olmak üzere ambalaj malzemelerinin hammaddeleri ağırlıklı olarak yurtdışından temin ediliyor. Bu sebeple öncelikli yapılması gereken hammadde üretimi için ülkemizde büyük yatırımlara destek verilmesi. Hammadde üretimine ağırlık verecek bu tür yatırımların üreticilerin maliyetlerini de uzun vadede indireceğini ve ihracat hızını artıracağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mustafa Varank'ın büyük emekleriyle hayata geçen Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu’nda (TOGG) olduğu gibi hammadde sorununa çözüm olması için “Türkiye Petrokimya Girişim Grubu” kurulabilir. Kamu kuruluşlarının desteği ve özel sektörün katkılarıyla oluşturulabilir. Özel sektörün milyar dolarlık bu yatırımlara gücü yetmez. Bizi bir araya getirecek güç devletimizdir. Bu sayede yüksek katma değerli ürünler üretip uluslararası arenada daha rekabetçi bir yapıya sahip olabiliriz. Bu konudaki girişimler için hükümetimizin ve sektör paydaşlarımızın desteklerini bekliyoruz.
Diğer sıkıntılı bir konu olan lojistikte ise konteyner bulmakta yaşanan sorunların lojistik merkezlerinin oluşturulması ile üstesinden gelineceğine inanıyorum. Ancak bu noktada lojistik merkezlerinin sektör sektör ayrıştırılmasında fayda olacaktır. Hammadde ve konteyner sorununa rağmen bir önceki yıla göre yüzde 9 artışla 5 milyar 147 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Cari fazla veren ender sektörlerden biri olarak sorunların azalması ile ekonomiye katkımız daha da artacaktır. Ayrıca, Serbest Ticaret Anlaşmalarının (STA) devreye girmesini önemsiyoruz. Bizim müşterilerimiz ne kadar çok ülkeye serbest bir şekilde ticaretlerini yaparsa biz de onlara daha fazla ambalaj üretiriz. Bu da sektör olarak bizim ve genel olarak ülkemizin ihracatını artıracaktır.”
Avrupa'ya ihracatta kilit nokta “Avrupa yeşil mutabakatı”
Ambalaj üretiminde iki önemli noktanın büyük önem taşıdığını söyleyen Sarıbekir, bunların; 'Sürdürülebilirlik' ve 'Çevre' olduğunu belirtti. Sarıbekir, “Ülke ekonomisine ve çevreye katkıda bulunmak için ambalajın geri dönüşümü oldukça önemlidir. Ambalajlar çöp değildir, aksine ekonomi oluşturan malzemelerdir. Üretimimizde girdi olan geri dönüştürülmüş plastiği de ithal ediyoruz. Ülkemizin geri dönüşüm altyapısını kuvvetlendirerek bu ithalatı da kademeli olarak azaltmalıyız. Kendi atıklarımızın dönüştürülmesi ekonomimize büyük katkı yapacaktır. Özellikle sürdürülebilirlik çerçevesinde dünya sıfır atık sistemine odaklanmış durumda. Bu noktada da döngüsel ekonomiye katkının ve sıfır atık yaklaşımının devamı için geri dönüşüm en önemli yapı taşı olarak karşımıza çıkıyor.
Sürdürülebilir bir çevre için Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), Döngüsel Ekonomi ve Geri Dönüşüm vizyonunu gündeminde tutuyor. Salgın süresince yani belirsizliğin ve riskin arttığı dönemde bile sürdürülebilir bir çevre için gerekli hazırlıkları yapan ülkeler uluslararası alanda da güvenilirliklerini sağlamlaştırıyor. Avrupa Birliği de 2050’de iklim nötr hedefi çerçevesinde Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı kademeli olarak hayata geçirmeyi hedefliyor. Bizler de karbonsuz ekonomiye geçiş sürecini yakından takip edecek, üzerimize düşenleri yerine getirerek elimizden gelen desteği sektörümüze sunmayı sürdüreceğiz” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: