Alper Şener, Çanakkalelilerin sorularını yanıtladı

Çanakkale’den gelen sorular üzerine sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Prof. Dr. Alper Şener; “Tüberküloz=Verem için INH profilaksisi. INH (İzoniyazid) profilaksisi, özellikle tüberküloz (TB) enfeksiyonu riski yüksek olan kişilere uygulanan koruyucu bir tedavidir. INH profilaksisi, latent tüberküloz enfeksiyonu (LTBI) olan kişilerde aktif tüberküloz hastalığının gelişmesini önlemek amacıyla kullanılır. INH profilaksisinin uygulanması gereken kişiler:

1. Latent Tüberküloz Enfeksiyonu (LTBI) Olanlar:

   - Tüberkülin deri testi (TDT) veya interferon-gama salınım testi (IGRA) pozitif olan kişiler.

   - Özellikle yüksek riskli gruplarda (örneğin, HIV pozitif bireyler, immünsupresif tedavi alanlar) LTBI tanısı alanlar.

2. Yakın Temasta Bulunanlar:

   - Aktif tüberküloz hastası ile yakın teması olan kişiler (aile bireyleri, ev arkadaşları, sağlık çalışanları gibi).

3. HIV Pozitif Bireyler:

   - HIV enfeksiyonu olan ve LTBI tanısı alan kişiler, aktif tüberküloz gelişme riski yüksek olduğu için INH profilaksisi almalıdır.

4. İmmünsupresif Tedavi Alanlar:

   - Organ nakli yapılmış hastalar, kanser tedavisi görenler veya uzun süreli kortikosteroid kullanımı gibi immünsupresif tedavi alan kişiler.

5. Yüksek Riskli Gruplar:

   - Tüberkülozun yaygın olduğu bölgelerden gelen göçmenler veya mülteciler.

   - Hapishane, bakım evi gibi kapalı ortamlarda yaşayanlar.

   - Sağlık çalışanları gibi mesleki riski yüksek olan kişiler.

6. Çocuklar:

   - Aktif tüberküloz hastası ile temas etmiş ve LTBI tanısı alan çocuklar.

   - 5 yaşın altındaki çocuklar, özellikle yüksek risk altında kabul edilir.

INH Profilaksisi Süresi:

- Genellikle 6-9 ay süreyle günlük INH kullanımı önerilir.

- Bazı durumlarda (örneğin, HIV pozitif bireylerde) 9 ay tercih edilebilir.

Önemli Not: INH profilaksisi başlamadan önce aktif tüberküloz hastalığı ekarte edilmelidir. Ayrıca, INH kullanımı sırasında karaciğer fonksiyonları düzenli olarak izlenmeli ve olası yan etkiler açısından hasta bilgilendirilmelidir. Her hasta için tedavi kararı, bireysel risk faktörleri ve klinik durum göz önünde bulundurularak verilmelidir…” ifadelerini kullandı.