Su borusunu delenler bedelini ödeyecektir

TAKİP ET

Çanakkale'de bir firmanın sondaj çalışması yaptığı sırada, su borusu patlamış ve kent 18 saat gibi bir süreyle susuz kalmıştı. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, su borusunun patlamasıyla birlikte bölgede yoğun bir şekilde su birikintisi oluştuğunu ve 3 bin 600 metreküp suyun boşa gittiğini belirterek; 'Bu kent halkının suyudur. Buna sebebiyet verenler bunun faturasını ödeyeceklerdir. Tahminen 90-100 bin TL gibi bir zarar var' dedi.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, düzenlediği basın toplantısında güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Belediye Meclis Salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Gökhan; hafta sonu Çanakkale Belediyesi’nden habersiz ve izinsiz yapılan sondaj çalışması nedeni ile Sarıcaeli deposuna giden içmesuyu ana isale hattında meydana gelen hasar ve sonrasında gerçekleştirilen tadilat çalışmalarına değindi. Sondaj çalışması yapan firmanın çalışmaya başlamadan önce Çanakkale Belediyesi’ne bilgi vermesi gerektiğini belirten Başkan Gökhan; “Yaşanan su sıkıntısı, klasik bir su patladığından oluşmadı. Güzelyalı Dardanos bölgesine su götüren çelik ana borumuzun delindiğini öğrendik. Bu borunun tamir edilmesi çok zor bir şey. Üzerinde çok aşırı basınç olan bir borudur. Sarıceli Köyü’nün su ihtiyacını karşılamak için Özel İdare tarafından bir sondajcı görevlendirilmiş. Orada sondajın yapılmasını söylemiş ve yeri tarif etmiş. Ancak tarif edilen yerde bizim su aktığı için sondaja orada başlamışlar. Sondaj tam da bizim borumuza denk gelmiş. Bu daha önceden bize haber verilmeliydi” dedi.

Hattın tamamı boşaltıldı

Tamir çalışmalarının uzun soluklu olduğunun altını çizen Başkan Gökhan, “Öncelikle orada ekiplerin çalışması için suyun tahliye edilmesi lazım.  Ardından kelepçe yapılması lazım ancak basınçtan kaynaklı o kelepçeler tutmadı. Yeniden tahliye işlemi yapıldı. Sonuç itibari ile hattın tamamının boşaltılması gerektiği kararı ortaya çıktı. Bir parça kaynağı ile sorunun çözülebileceği anlaşıldı. Hattın tamamı boşaltıldı. Alan, yaş zeminden kurtarıldıktan sonra kaynak işlemi saat 10’a doğru bitti” dedi.

Belediyenin ihmali yok

Su borusundaki hasarın tadilatında çalışan personele ilişkin basında çıkan haberlere de tepki gösteren Başkan Gökhan, “Bu konuda bana haksızlık yapılabilir. Ancak bu konuda çalışan arkadaşların yetersizliğinden bahsetmek pek hoş değil. Canla başla o kadar saat uyumadan, taşıma yemeklerle burada mesai harcadılar. Belediyeden kaynaklanmayan, onarım sırasında da belediyenin ihmali olmayan bir konuda belediyeye yüklenmek bence haksızlık” diye konuştu.

Fatura tahminen 90-100 bin TL

Başkan Gökhan, konuşmasını şöyle sürdürdü; “‘Peki şimdi ne olacak?’ denildi. Elbette bunu delenler bedelini ödeyecektir.  Hem giden su, artı işçilerin fazla mesaileri bütün bunlarda kim kusurluysa ücretini ödeyecektir. Kabul etmeyen olursa o zaman mahkemeye gidilecektir. Bu kent halkının suyudur. Bilerek veya bilmeyerek buna sebebiyet verenler bunun faturasını ödeyeceklerdir. Bununla ilgili tutanağımızı tuttuk. İlgili birimlerle gerekli yazışmalar yapılacaktır. 3 bin 600 metreküp su, tahminen 90-100 bin TL gibi bir zarar var. Bunların içerisinde çalışanları mesaileri de var.”

Bu mücadele içinde onları da görmek isterim

Çanakkale’nin tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası içerisinde kalan Kirazlı’da altın madenciliği işletmesine Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı verilmesi konusuna da değinen Başkan Gökhan; “Biliyorsunuz Kirazlı’daki altın işletmesi için GSMR verildi. Esas o konuda bu duyarlılığı gösterenlerden bir ses seda duymadım. 18 saat sular kesildi ama peki ömür boyu sular kesilse ne olacağı konusunda bir ses seda duymadım. Bu mücadele içinde onları da görmek isterim. Belediye Meclisini toplayacaktık. Başkan vekillerinin birçoğu tatilde oldukları için bayramdan sonra Eylül meclisinde bununla ilgili komisyon kurulması ve neler yapılabileceği noktasında bunu gündeme taşıyacağız. Termik Santral mücadelesine de destek veriyoruz. Ancak Atikhisar direk bizim belediye sınırlarımız içerisinde. Çanakkale’nin suyundan bahsediyoruz. Onun için bu konunun üstünde çok fazla duruyoruz. Su kirlendiği zaman iş işten geçiyor” ifadelerini kullandı.

Zehirli atığın telafisi yok

Atikhisar Barajı’nda altın madenciliği ile oluşacak kirliliğin telafisinin olmayacağını vurgulayan Başkan Gökhan; “Zehirli atığın telafisi yok. Hep siyanüre takıyoruz. Altın çıkartılması için milyonlarca ton su ihtiyacı var. O baraj mecburen oraya yapılacak. Yapıldığı zaman bizim barajın arkasındaki su kaynakları da kesilmiş olacak. Bizim barajımız birçok su kanalından beslenir. Sen suyu altın işletmesi için hapsedersen su kullanılamaz. Biliyorsunuz mahkeme kararı var. Mühendislerden ve ilgililerden oluşan bir bilirkişi heyeti tarafından ÇED raporu incelenmesi gerekir diyor. Mühendis isimlerini dahi veriyor.  Bunların raporları üzerinden yeniden ÇED yapılmalı diyor. Bunların hepsini yok sayarak ormanı kesiyorlar. ÇED yine yok sayılarak GSMR veriliyor” şeklinde konuştu.

Mücadelemiz sürecek

Atikhisar Barajı için mücadele etmeye devam edeceğini belirten Başkan Gökhan; “Hukuk mücadelesini devam ettireceğiz. Arkadaşlarımız sürekli takip ediyor. Burada Çanakkale halkının biraz daha duyarlı olması lazım. Bu konuda bir iktidar partisi Milletvekilinin beyanatını görmedim. Biga Yarımadası Termik Santraller cenneti oldu. Ayvacık’a, Çan’a Biga’ya yenilerini yapacaklar. Kimsede ses yok. 18 saat susuz kalınca beceriksiz gibi laflar yazılıyor. Ancak bacadan siyah dumanlar çıkıyor ve bu da sosyal medyaya düşüyor, ancak kimsede ses yok” dedi.

Kamuoyuna soralım, İskele Meydanı’nı otopark olarak kullanalım mı?

Başkan Gökhan açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Sayın Milletvekili Bülent Turan, benim kulaklarımı çınlatmış. Trafiği rahatlatacak bir öneri sunmuş. Mesela İskele Meydanı’nı otopark yapalım, demiş. Şu Demokrasi Meydanını açın zor bir şey değil, demiş. Orası İskele Meydanı. Burayı açalım mı? Kamuoyuna soralım. İskele Meydanı’nı halkın kullandığı o alanı araçların geçişi için otopark olarak kullanalım mı? Sizlerin kanalı ile bunları kamuoyuna soruyorum. Kamuoyu ‘evet burayı otopark yapalım, biz kenarından köşesinden geçelim’ diyorlarsa hemen yapalım. Otoparka çevirelim. Ancak GESTAŞ kendi için otoparka açmasın, Kepez Limanı kullanılmasın. Karacaören hattında İskele yapılmasın, ama Çanakkalelilerin meydanı araç geçişleri için otopark olarak kullanılsın. Ama Çanakkale halkının bu konuda ne düşündüğünü açıkçası merak ediyoruz. Sonuç itibari ile halkın etkinlik ve gezinti alanı. Bu alanın otopark olarak kullanılmasını düşünmek açıkçası Sayın Turan’a çok yakışmış. Çanakkale kentini ve kentlisini, onların duyarlılığını bilmediği için böyle kolayca bir çözüm bulmuş. Orada iki tane geçiş gişesi var. Üçüncü geçiş gişesi yapılsın diye GESTAŞ’a ben önerdim. İskele Meydanı’nın kaldırım bölümünü feda edelim, üç şerit geçsin. Hiç oralı olmadılar. GESTAŞ Kepez’den de sefer yapsın dedik yine kimse oralı olmadı. Dolayısı ile gişelerde birikme oluyor. İnternet üzerinde biletler satılsın sırası olsun gibi birçok öneride bulunduk. Hiç biri dikkate alınmadı. Köprü olsa dahi burası kullanılacak. Herkes köprüyü kullanacak diye bir akide yok.”