Hastanede hayat kurtaran ameliyat
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisinde hayat kurtaran bir ameliyat gerçekleşti.
Bacak toplardamarlarında oluşan kan pıhtısının yerinden koparak kalbine ve akciğerine atması sonucu ölümün eşiğine gelen Mehmet Çelik (56) isimli hasta, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda Prof. Dr. Halil Fatih Aşgün ve Doç. Dr. Sonay Oğuz tarafından gerçekleştirilen acil bir kalp ameliyatıyla hayata döndürüldü. Daha önceden bilinen herhangi bir hastalığı olmayan Mehmet Çelik; ani başlayan nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük şikayetleriyle üniversite hastanesinin acil servisine başvurdu. Burada yapılan ilk değerlendirmede hastanın tansiyonunun ve kanındaki oksijen miktarının düşük olduğu görüldü. Bilgisayarlı Tomografi ile uygulanan Anjiyografide akciğere giden ana damarlarında pıhtı tespit edilen hasta, Göğüs Hastalıkları tarafından hastaneye yatırıldı. Şok tablosunda olan hastaya Kardiyoloji tarafından Ekokardiyografi çekildi. Kalp içinde pıhtı görülmesi üzerine hasta Kalp ve Damar Cerrahisi tarafından acil ameliyata alındı. Kalp ve ana akciğer damarları içindeki pıhtılar temizlendi. Yüksek dozda kalp destek ilaçları ile ameliyattan çıkan hasta yoğun bakım ünitesinde hızlı bir iyileşme gösterdi. Üçüncü günü ara yoğun bakıma ve beşinci günü servise alınan hasta, ameliyatının onuncu günü tam şifa ile taburcu edildi.
Hastanın ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Halil Fatih Aşgün, bacak toplardamarları içinde pıhtı oluşmasının çok ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve ölüme varan yan etkilere yol açabildiğini söyledi. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda daha önce de bu ameliyatları gerçekleştirerek hayat kurtardıklarını belirten Dr. Aşgün; “Bacak toplardamarları içinde pıhtı oluşması ve akciğere pıhtı atması durumunda ölüm oranı ilk 3 ayda %20’lere kadar çıkabilmektedir. Özellikle yatalak hastalar, kanser hastaları, kanında pıhtılaşma bozukluğu olanlar, ağır travma veya ortopedik ameliyat geçirmiş hastalar, gebeler ve doğum yapmış kadınlar, büyük varisi olanlar, aşırı kilolular ve yaşlılar risk altındadır. Akciğere atan pıhtıların yaklaşık %80’inde kaynak bacak toplardamarlarıdır. Hastamızda da her iki bacağında pıhtılaşma tespit ettik. Büyük toplardamarlar içinde oluşan pıhtı yerinden ayrılarak kan akımıyla kalbe ulaşmakta, buradan ilerleyip akciğere giden damarı tıkamaktadır. Kalp, akciğerlere yeterince kan pompalayamadığından vücuda da kan ulaşmamakta ve hasta şoka girmektedir. Bu ölümcül bir tablodur ve acil müdahale gerektirir. Böyle bir durumda ani başlangıçlı nefes darlığı, göğüsün yan tarafında şiddetli ağrı, öksürük, çarpıntı, balgamda kan gelmesi gibi bulgular ortaya çıkabilir. Maalesef akciğere pıhtı atan hastaların yaklaşık üçte biri tedavi alamadan ölmektedir. Bu yüzden erken tanı son derece önemlidir. Bacakta yeni başlayan şişme, ağrı, sıcaklık artışı, kızarıklık veya morarma gibi şikayetleri olan hastalar gecikmeden hekime başvurmalıdır. Bacak damarında oluşan pıhtı akciğere atmadan önce tespit edilmeli ve bir an önce kan sulandırıcı tedaviye başlanmalıdır. Fakat unutulmamalıdır ki asıl mühim olan damar içinde pıhtı oluşmasını önleyebilmektir. Bunun için düzenli egzersiz yapılmasını, ideal kiloya inilmesini, varislerin tedavi edilmesini, risk altındaki hastalarda koruma amaçlı kan sulandırıcı ilaç ve varis çorabı kullanılmasını şiddetle öneriyoruz.” dedi.